Likya Yolu’nun en etkileyici parkurlarından biri olan Fethiye Etap-1 yürüyüşü ile Akdeniz’in masmavi sularına eşlik eden antik yollar boyunca unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz. 4 gece 5 gün sürecek bu yürüyüş boyunca, hem Likya medeniyetinin izlerini takip edecek hem de doğanın en saf haliyle iç içe olacaksınız. Dağların gölgesinde, zeytin ağaçlarının arasında, deniz manzaralarıyla dolu eşsiz patikalarda yürüyecek, kamp alanlarında yıldızların altında dinleneceksiniz.
Rehberlerimiz eşliğinde her gün yeni bir rota keşfederken, tarihe ve doğaya olan bakış açınızı değiştirecek bu eşsiz deneyimi yaşayacaksınız. Yürüyüş, her seviyeden doğa sever için uygundur ve Akdeniz’in doğasını keşfetmek isteyen herkese hitap eder.
30 Ekim - 3 Kasım 2024 - 10.900 TL
13 - 16 Mart 2025 - 15.500 TL
3 - 6 Nisan 2025 - 15.500 TL
Hayalet köyden mavi lagün manzarasına güzel bir yürüyüş rotası ile başlıyor yolculuğumuz.
Güne Kayaköy Antik kentini dolaşmakla başlıyoruz. Kiliseyi, şapeli, sokakları ve evleri dolaşıyoruz. Kayaköy'den sert bir çıkışla tepeye ulaştıktan sonra bu rota güzel bir orman patikasıyla devam ediyor. Sürekli bir inişle Ölüdeniz'in muhteşem görüntüleri eşliğinde lagüne doğru inmeye başlıyoruz. Sonrasında harika bir manzara rakım düşene kadar bize eşlik ediyor. Güneş ve deniz sağımızdan bize gülümsüyor. Lagüne vardığımızda buranın tadına varıp tekrar yola çıkıyoruz.
Gün batımını izlemek için 1500 yıllık tarihi Afkule Manastırına doğru yola çıkıyoruz. Araçla belli bir noktaya kadar gelip kolay bir parkur ile Afkule Manastırına ulaşıyoruz. Denizden 400 metre yükseğe inşa edilmiş bu yapı hem tarihi dokusu hem deniz manzarasıyla gerçekten insanı büyülüyor. Gün batımını izledikten sonra akşam yemeğimiz için konaklama alanımıza doğru araçla yola çıkıyoruz.
Bugünkü rotamız Babadağ’ın denize bakan yamaçlarında yer alıyor ve genellikle deniz manzarası eşliğinde yürüyoruz.
Güne yoganın ardından güzel bir kahvaltı ile başladıktan sonra ilk gün bıraktığımız yerden Ovacık’dan 320m rakımla başlıyoruz yolculuğumuza. 6. km’de artık 730m rakıma, Babadağ eteklerindeki Kozağaç’a geliyoruz. Babadağ eteğinde bu mevsimde her yer çiçeklenmiş, göçmen kuşlar gelmeye başlamış olacak. Bölgenin fauna ve florası eşliğinde Kirme’ye doğru inmeye başlayacağız. 11km yol aldıktan sonra Kirme’ye varacağız. Kalan 3km yolda ise hep iniş ve şirin köy evleri arasında Faralya’ya ulaşacağız. Burada Kelebekler Vadisini seyredip yorgunluğumuzu atacağız. Ardından konaklama alanımıza doğru araçla yola çıkacağız.
Bugün Faralya’dan başlayarak, eşsiz güzelliğe sahip Kabak Koyu’na sahilden yürüyeceğiz.
Sabah yoga ve güzel bir kahvaltıdan sonra Faralya’ya doğru araçla hareket ediyoruz. Kadim patikalardan Kabak koyuna doğru muhteşem doğanın içinde yürüyüşe başlıyoruz. Aktaş Plajı üzerinden sahile yakın bölgelerden yürüyeceğiz. Fotoğraf çekerek ölümsüzleştirmek isteyeceğiniz harika manzaralar eşliğinde Kabak koyuna ulaşıyoruz.
Yürüyüşümüz 5 saatte son bulsa da isteyenlerle vadideki şelaleye devam edebiliriz. Gidiş dönüş 2 saat daha eklenecek bu rota opsiyoneldir. Yürüyüşe katılmak istemeyenler koyun tadını çıkarabilirler.
Güne her gün olduğu gibi yogayla başlıyoruz. Sabah kahvaltısının ardından aracımızla Kabak’a gidiyoruz. Sonraki durağımız Alınca Köyü 7 km’lik yol boyu Kabak koyunu yukarıdan seyrederek yürüyoruz. Alınca Köyü’ne vardığımızda İnce Burun’u ayaklarınızın altına seren manzarasını izlemek ve fotoğraf çekmek için duruyoruz. Öğlen yemeğimizi muhteşem Alınca manzarasında yiyeceğiz. Ardından Ge Köyü’ne doğru tekrar yola çıkıyoruz. Bu yol Gerçekten harika deniz ve doğa manzaralarıyla dolu. Bu etabın neredeyse tamamını sağımıza denizi alarak tamamlayacağız.
Güne Yoga ve hemen ardından güzel bir kahvaltı ile başlıyoruz. Bugün tarihi dokusu yoğun bir gün olacak.
Neredeyse 3000 yıllık tarihi olan, Büyük İskender, Romalı Brutus, Marcus Antonius gibi görkemli yöneticilerin yönettiği bir şehir olan Likya Birliği’nin idari merkezi olarak nitelenen Xanthos Antik Kentini gezerek güne başlıyoruz. Gezimizin ardından aracımızla Delikkemer’e doğru yola çıkıyoruz.
2000 yıllık Delikkemer’i takip edip Patara Antik Kenti’ne bir ziyarette bulunuyoruz. Likya birliğinin en önemli kenti olması bu ziyareti zaruri kılıyor. Ardından dillere destan olan 12 km'lik sahil uzunluğu ve 1500 metreye ulaşan genişliği ile dünyanın en uzun plajı ünvanına sahip incecik kumdan oluşan Patara Plajı’na kendimizi bırakıp, bakir havasını ciğerlerimize çekerek denizin keyfini çıkartıyoruz.
Katılımcıların yürüyüşe uygun ve rahat ayakkabılar giymesi ve kıyafetlerini değişken mevsim şartlarına göre ayarlaması istenmektedir.
Likya Yolu Yürüyüşü ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapın